Amazonlar gerçekten de Anadolu'da yaşamıştır.

Amazonların ilk ortaya çıktığı yer Karadeniz'dir. Ordu yöresinden başlayarak Yunan İmparatorluğuna doğru ilerleyen Amazonlar, İzmir ve Efes'te de yaşamışlardır. Hatta; bu şehirleri Amazonların kurduğu da söylenir. Kırmızı işaretli bölge, halkın yerleştiği ilk yerdir.

Amazonlar gerçekten de ok ve yayı daha rahat taşımak için bir memelerini dağlarlardı.

Savaşçı özellikleriyle bilinen amazonlar, bu fedakarlığı yapmaktan çekinmezlerdi. Onlar için önemli olan güçlü olmaktı.

Amazonlar, toplumlarında erkek barındırmazlardı.

Erkekler; anaerkil olan bu toplumda yalnızca çocuk yapmak amacıyla kullanılırdı. Yakın uluslarla anlaşma yapan Amazon kadınları, doğan kız çocuklarını eğitmek üzere yanlarına alır, erkek çocukları babalara geri verirdi.

Amazon ülkesi bir ordu devletiydi.

Amazonlar yaşam amacı olarak savaşmak ve hayatta kalmak ikilisini benimsemişti. Okçuluk yetenekleri eşsizdi. Simgeleri olarak da bilinen bigennis isminde çift taraflı baltalar kullanırlardı. Çevik ve hızlı olmalarını at üstündeki yeteneklerine borçluydular.

Amazonlar Halikarnas Balıkçısı'nın hikayelerinde de yer almışlardır.

Halikarnas balıkçısı, Ege’de birçok kentin Amazonlar tarafından kurulduğunu anlatır. Anadolu ana erkil bir sistemle idare edilirken büyük ana tanrıça Kibele’ye tapılırdı. Ana tanrıçanın birçok adı vardı. Bunlar arasında İzmir adının kökü bakımından ‘Marian ’‘Mirin ’‘Aymari ’ve ‘Mariyamne ’adları önemlidir. Bu adların sonuncusu Suriye ’ye vardığında Meryem’e batıya ulaştığındaysa Marian ’a dönüşür”

Amazonların öyküsü hakkında birkaç farklı teori vardır.

Birinci görüş, Amazonların erkeklerle birlikte savaşa giden bir topluluk olduğunu anlatırken, ikinci görüş ise Amazonların Yunan toplumlarına saldıran yabancıların kadın olarak düşünülmesiyle ortaya çıktıklarını iddia eder. Bu iki görüşün doğruluğu da kanıtlanmamıştır.

Amazon nehrinin ismi, bölgedeki savaşçı kadınlardan gelir.

İspanyol kaşif Francisco de Orellana 16. Yüzyılda Güney Amerikada’daki bir keşif gezisi sırasında Tapuyas yerlileri tarafından saldırıya uğradı. Olay Marnaon Nehri kıyılarında gerçekleşti. Saldırıda silahlı kadınlar da vardı ve nehrin adı o günden itibaren Amazon Nehri olarak kaldı.