Stresli şehir hayatı şüphesiz ki hepimizi yıpratıyor. İş, güç derken koşuşturup duruyoruz ortada. Ama ne demiş eskiler; insanın yuvası huzurlu olsun anacım. Peki, sen huzuru bulmak için nasıl bir evde yaşamalısın?

Nasıl bir evde yaşamalısın?

En sevdiğim öğle yemeği menüsüne en yakın menü…

Ortalama bir günün nasıl geçiyor?

Peki, ne kadar ayrıntıcısın?

Son olarak, aşağıdakilerden birini kap desek?

Nasıl bir evde yaşamak isterdin?

  1. Sonucun: 3. kattaki komşu çıktın!

    Sen tam bir apartman insanısın. Az kabalık olsun, arada bir teyze iki kap yemek getirsin, markete kötü kıyafetle çıktığımda bir tatlış karşı cinsle karşılaşayım, o bana gülsün ben ona güleyim, market poşetini elinden düşürsün bu da benim utangaç boynumun kolyesi olsun diyorsun

  2. Sonucun: Sen tam bir Rezidans insanısın!

    Ben uğraşamam kimseyle, kafam rahat olsun diyorsun. Çöpümü kapıya koyarım alsınlar, sabah çıkarım beni havuzda karşılasınlar, spora gittiğimde squad’ımı yapsınlar, gerekirse beni sırtlarında işe götürsünler diyenlerdensin

  3. Sonucun: Müstakil evde yaşamalısın!

    Neymiş öyle şehrin gürültüsü, sokakta bağrışan çocuklar, çöpünü kapıya koyan komşular, aşağıdakinin patırtısı, yukardakinin çatırtısı ayyy içim şişti anlatırken. Bunlar hiç sana göre değil. Sen özgür ruhlusun, kendi evimde 

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)



Facebook Yorumları