1. Göksu Nehri
Osmanlı döneminde sandal sefalarının yapıldığı Göksu Nehri günümüzde tamamiyle büyüsünü kaybetmiş ve küçük motorların limanı haline gelmiştir.
Göksu Nehri Osmanlı Dönemi
Biz Osmanlı döneminde Venedik gondollarına imrenmezdik. Bizim de Göksu nehrimiz var dı aşıkların buluştuğu. Bir uçtan bir uca yaşanırdı aşklar ve uçuşurdu buluşma mendilleri.
2. Gülhane Parkı
Eskiden en azından bir hayvanat bahçesi olarak ziyaret edilen Gülhane Parkı, bu özelliğini de kaybettikten sonra hafta sonu İstanbulluların şehir içindeki piknik alanı olmuştur.
Gülhane Parkı Osmanlı Dönemi
Nice Osmanlı sultanlarının bahçesinde envaiçeşit renkteki çiçekleri ziyaret etiği, kuş cıvıltılarının asla özlenmediği ve yabancı devletlerin hayran kaldığı bir bahçeydi o zamanlar Gülhane.
3. Kapalı Çarşı
İğne atsan yere düşmeyen Kapalı Çarşı, nefes almayı başarabilirsen dükkanları gezebileceğin upuzun bir sıra dizisinden ibaret. Eskiden gitmekten keyif alınan yer şimdilerde sadece kuyumculara ve dilencilere hizmet veriyor.
Kapalı Çarşı Osmanlı Dönemi
Osmanlı döneminin en eski çarşılarından olan Kapalı Çarşı'da o dönemde ipeğin en kalitelisi, kumaşın envaiçeşidi bulunurdu; çarşı içindeOsmanlı macuncuları ve şerbetçileri gezerdi. İnsanların birbirine değmesi saygısızlık kabul edilirdi.
4. Taksim Meydanı
Arka sokaklarında akşamları uyuşturucu bağımlılarının kol gezip, pavyonlarından kahkahalar yükselen Beyoğlu sokakları sabah olunca da tam bir curcuna ve karmaşa içinde. Rengarenk ve uyumsuz modanın hakim olduğu sokaklar pislikten geçilmiyor.
Taksim Osmanlı Dönemi
Öyle bir Beyoğlu yaşadı ki bu İstanbul; sokaklarında takım elbise ve fesi olmadan hiç bir beyfendi gezmez, hanımların peçesi ulu orta asla açılmazdı. O zamanlar Beyoğlu hanımefendi ve beyfendilerin yürüyüş sefalarına eşlik ederdi.
5. Yıldız Parkı
Çiçeklerinin o canlı renklerini kaybettiği; her bir köşkünün belediye lokantasına çevrildiği bu eşsiz parkta yaşanan gece vukuatları yüzünden polis karakolu girişine taşınmak zorunda kaldı.
Yıldız Parkı Osmanlı Dönemi
Öyle bir yer hayal edin ki içinde birbirinden şahane köşkler; bahçeleri yemyeşil ve envaiçeşit çiçekle bezenmiş minik sarayları andırırdı. Sultanların cariyelerine kur yaptığı Yıldız Parkı taşradakilerin hayallerini süslerdi.
6. Osmanlı Macunu
Eskiden çocukların dondurma gibi sevdikleri; meyvelere anlam katan ve onları lezzet şaheserlerine dönüştüren Osmanlı macuncuları vardı. Böyle bir lezzetin son demlerine bizim nesil ulaşırken bir sonraki gençlik belki de sadece bizden dinledikleri ile hayal kuracak.
7. Karagöz Hacivat
Osmanlı kahvelerinin vazgeçilmez kukla tiyatrosu meddahlık Ramazanlara televizyonda gösterilen 5 dakikalık bir animasyon halini aldı. Oysa Gülhane Parkı'nda Karagöz ile Hacivat sahneye çıktığı vakit, boş sandalye bulmak mümkün olmazdı. Sonradan bir film yaptılar ve Karagöz ile Hacivat bir filmden ibaret oldu. Osmanlı'nın en büyük eğlencesi unutuldu.
Facebook Yorumları