Alınan az kalorili yiyeceklerin akabinde karbonhidrattüketiminin de yeteri derecede olmamasından dolayı kan şekeri seviyesininsürekli olarak düşük seyretmesine neden olmaktadır. Bu durum sonucundan açlıkhissinin artmasını sağlamakta ve hatta zaman zaman dayanılmaz hale gelmesine,sinir katsayının artmasına, halsizlik ve yorgunluğa açıkça sebep olmaktadırAçlık halinin daha uzaması durumunda konsantrasyon kaybı, zihinsel bulanıklıkhatta ve hatta efor gerektiren işler yapılırken bayılmaların oluşmasıgörülmektedir. Hemen kilo vermek amacı ile yapılan diyetler, uzun müddet düşükkalorili diyete maruz kalmakta olan vücut açısından kas kaybının oluşmasınaneden olmaktadır. Beslenme ile bire bir doğrudan bir birliktelik oluşturankaraciğer ve böbrek kas erimesinin oluşması ile görevlerini yerine getiremezduruma gelirler. 

Kalp kaslarının erimesi ve bunun yanında kemik yoğunluğununazalması uzun süren düşük kalorili diyetler sonucunda meydana gelmektedir.Kemik yoğunluğunun azalmasının sonucunda eklem ağrılarının oluşmasına, sabahyataktan kalkarken yorgun bir şekilde uyanmamıza ve kalp kasının erimesindendolayı da kalp krizlerine neden olmaktadır. Hızlı kilo verme uğruna yapılandiyetlerin zararlarını günümüz dünyasında birçok kişi üzerinde olumsuz olarakgörmemiz mümkün olmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütünün önermiş olduğu aylık kilo kaybı 4kilogram ortalamasında olmalıdır. Yaşı genç bireylerde, aktif spor yapanbireylerde veya erkeklerde aylık kilo kaybı 6 kg'ya kadar ulaşması zararlı birdurum oluşturmamaktadır. Diğer taraftan bu ortalamaların üstüne çıkmak kaydıile daha hızlı bir biçimde kilo vermeye çalışmak kesin olarak yağ dokusundangitmeyeceği için ciddi olarak sağlıksız bir durum meydana getirecektir.